Nikahtaki Keramet Aşk Hormonu Oksitosin

İnsan düşünen hayvandır felsefesinden yola çıkan bir takım İsviçreli bilim adamı, insanı anlama çabasına girdiklerinde, her daim gönüllü denekler bulma problemiyle karşılaşmış ve insanı incelemektense hayvanları inceleyelim, sonuçları insanlara yordayalım demişler. Batıda yıkılan evlilik ve aile düzeninin, artan boşanmaların sebeplerini de doğada aramaya koyulmuşlar.

Doğada aynı türden bazı canlılar ömürlerini tek eşlilikle geçirirlerken bazılarının playboy olmasının altında yatan sebepleri araştırmaya koyulan bilim adamları, bilim dünyasının emektarları, neredeyse her deneye konu olan fareler üzerinde ölçümler yapmışlar. Bazı fare türlerinin eşlerine son derece sadık, bazılarınınsa “onda bunda şundadır şunda bunda ondadır, mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır” şeklinde yaşamasının altında yatan biyolojik etkenleri araştırmışlar. Aynı türden canlılar olmalarına rağmen sadık fare ile çapkın fare arasında bir hormon düzeyinin dikkate değer seviyede farklı olduğunu saptamışlar. Bu hormonun Türkçe’si “aşk ve bağlılık hormonu”, mitolojicesi Eros’un oku, bilimcesi ise oksitosindir.

Oksitosin Nedir ve Ne Zaman Salgılanır?

Oksitosin mutlu olunan ve yaşamdan haz alınan anlarda, insanlara sevgi ve şefkat ile dokunulan anlarda, evcil hayvanlarınızı sevdiğinizde ya da sokakta gördüğünüz bir hayvanı beslediğiniz anlarda salgılanan, mutluluğunuza katkı sağlayan bir hormondur.

Anne ve çocuk arasındaki bağlılığın artmasına katkıda bulunan oksitosin, annenin bebeği emzirdiği anlarda göğüs kaslarının kasılmasını sağlayarak vakum etkisi yaratır ve çocuğun daha rahat besini almasını sağlar. Oksitosinin kas kontrolünde etkili olduğu diğer bir durum da doğum anında annenin karın kaslarını kasıp gevşeterek çocuğun daha sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesine katkıda bulunur. Doğum ve emzirme anlarında annede salgılanan oksitosin, annenin mutlu olma düzeyini ve bebeğine olan bağlılığını arttırır. Oksitosinin bir işlevi daha vardır ve bu nikahtaki kerametin bilimcesidir.

Nikahta keramet vardır sözünün anlamına baktığımızda, geçimsiz bir evliliğin yaşanılacağı, bir tarafın rızası olmadığı düşünüldüğü zamanlarda teselli maksadıyla söylenen bir sözdür. Ancak altında yatan biyolojik etmenler bilinen bir durum olmasına rağmen toplumca tam olarak isim konulamamasıdır. Cinsel yakınlaşmanın nikahsız olmasının ayıplandığı ve dini kurallara uymadığı gerekçesiyle yasaklanan toplumlarda, cinsel ilişkiyi meşru kılan eylemdir nikah. Oksitosin hormonunun en fazla salgılandığı anlardan biri de cinsel ilişkidir. Ve iki tarafında eşlerine bağlılığını arttıran önemli bir faktördür.

Nikahta keramet olduğu söylenen ve bu kanının yayıldığı yıllarda evlenmelerin, bugün olduğu gibi uzun süren flört dönemleri sonrası olmaması, ya da evlenilen kişiye kadar daha önce bazı şeylerin başkaları ile yaşanmaması ya da denenmemesi gibi faktörler, bu sözün söylendiği ve uygulandığı neslin çok düşük boşanma oranlarına sahip olmasının kaynağıdır. Oksitosin hormonunun etkisiyle insanlarda sarılma ve sevme gibi istekler de doğar. İlk defa yüksek derecede vücuda pompalanmasının etkisinde kalarak, eşlerine karşı yüksek bağlılık duyguları yeşeren neslin nikahlarındaki keramet, bağlılık ve mutluluk hormonu oksitosindir.