Maalesef Güney Doğumuz

Coğrafi olarak iyi ve kötü arasına sıkışmış hem iyi hem kötü, soğuk ile sıcak arasına sıkışmış hem sıcak hem soğuk, bireyci toplum ile toplumcu toplum arasına sıkışmış hem bireyci hem de toplumcu, bilimsel olarak hep geri hep geri…

Modern dünyanın getirdiği teknolojiyle petrol sayesinde  harmanken, yaşantısı kız çocuklarının diri diri gömüldüğü cahiliye devrinden aromalı. Senci, benci, bizdenci. Her ne tarafta olursan ol, bir çatışmaya kurban gidici.

Avrupa’nın 600 yıl geride bıraktığı yüz yıl savaşlarını uzay çağında, kendi kutsal topraklarında başlatan, Avrupa’nın 500 yıl geride bıraktığı skolastik dönemi daha ağır mezhep çatışmalarıyla bugünlere taşıyan orta doğu.

Maalesef bizim yakın doğumuz.hemen güneyimiz, güney doğumuz.

Kerbela’nın bitmediği orta doğu. Kardeşin kardeşi katletmesinin doğanın bir kanunu haline getirildiği, emperyalist güçlere peşkeş çekilen masum hayatlar ve ardından yaşanılan altın saçaklı klozet oturgaçları. Parmak şıklatmasıyla çekilen akıllı sifonlar. Sahiplerinden daha akıllı sifonlar.

İslam inancının merkezi Kabe çevresine dikilen gökdelenlerin başlarında haç sembolünün bulunması kadar ironik, Arap Şeyhinin Rihanna ile küvette öpüşürken çekilmiş fotoğrafı. Her yıl üç milyon müslümanın parasının aktığı kutsal topraklardan gelen paranın küvet içindeki bir ahlaksızlığa kurban gitmesi.

Yanı başında açlık ve sefalet ile ölen çocuklar. Susuz kalan yutaklar. Yaşı gittikçe küçülen Hüseyin. Hüseyin’e su vermeyen, gittikçe daha da zenginleşen, zenginleştikçe batı köpeği olan şeyh bozmaları ve Yemen ellerinde açlıktan ölen çocuklar.

Ah o Yemendir, gülü çemendir. Gülü çemendir, yerde biten ot yemektir. Suudi Arabistan ambargosunda yiyecek bulamayan çocuğun kahvaltısı ottan bozma güllü çemendir.

Adına türküler yakılan, Anadolu evlatlarının ebedi istirahatgahı olan Yemen. Bir mezhep savaşına kurban giden Yemen. Ve orta doğunun kirli yüzü. Suudilerin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ortak zulmü. Toprak olan masum bedenler.

Orta doğulu değil miydi Birinci Dünya Savaşında İngilizler ile savaşan Türk askerini yarı yolda bırakan. Bir komutan vardı adı Süleyman Askeri. Milli istihbarat teşkilatının temeli olan Teşkilatı Mahsusa’nın kurucusu Askeri Bey. Orta doğu’da, kutsal topraklarda din kardeşlerinin İngilizler ile birlik olup Türk askerini şehit ettiğini görüp bunu kaldıramayan koca komutan Askeri Bey. Gördüğü manzarayı, Türk askerinin din kardeşleri tarafından satıldığını, cephenin düştüğünü gördüğünde dayanamayıp tabancasıyla kafasına sıkarak intihar eden komutan. Para uğruna peşkeş çekilen kutsal topraklar.

Peşkeş çekilen orta doğu. Petrolünden fazla şer barındıran orta doğu. Maalesef yakın doğumuz. Hemen güneyimiz, güney doğumuz.

Katolik ve protestan savaşlarının olduğu Avrupa’nın karanlık çağını, on yıllarca bitmeyen savaşlarını 21. yüzyılda yaşayan orta doğu. Mezhep çatışmalarının yarattığı yıkıcı sonuçları karanlık çağında öğrenen batının, üzerinde mezhep savaşları yaratarak parçalayıp yutmaya çalıştığı orta doğu. Mezhep savaşları ile kana bulanan, kardeşin kardeşi katlettiği, bir tarafta sahibinden daha akıllı tuvaletlerin olduğu, bir tarafta açlık ve susuzluktan ölen masumların olduğu, yezidi bitmez Hüseyin’i bitmez orta doğu.

Maalesef yakın doğumuz. Hemen güneyimiz, hemen güney doğumuz.