Şamanizm ve Hipnoz

“Alkolü bırakmak için gelen hastalarımı tedaviye başlamadan önce kendimi aylarca içkiden tiksindiriyordum. Alkollü içeceklerin en hafif kokusuna bile dayanamayacak hale geldiğimde, alkolden tiksinme tüm vücudumu kapladığında tedaviye başlıyordum. Tedavi bittiğinde ben istersem eski halime dönebiliyordum ama hipnoz anında telkinde bulunduğum kişi eski haline dönemiyordu.”
Wolf Messing

İkinci dünya savaşında ailesi Naziler tarafından öldürülmüş, Rusya’ya sığınıp Stalin’in danışmanlığını yapmış dünyanın en iyi telkincisi ve telepatı olarak nitelendirilen Wolf Messing, tedaviye gelen hastalarının problemlerini dinliyor ve tedaviye başlamadan önce sorunu önce kendi içerisinde çözüyordu. Hastalarına telkinde bulunmadan önce, tüm benliği bulunacağı telkine inanıyor ve telkinle bütünleşiyordu. Aslında Messing’in kendisi bir birey olarak telkinin kendisi haline geliyordu. Wolf Messing kimdir dediğimizde dünyanın en ünlü telepatlarından biridir diyebiliriz.

Viyana’da yaptığı gösteriyi izleyip etkilenen Einstein tarafından evine davet edilen Messing, ziyarete gittiğinde psikoloji bilimine damgasını vurmuş insanla karşılaşıyor ve hipnoz ile telkin deneyleri yapıyorlar. Bir tarafta en iyi telepat olarak nitelendirilen Messing, bir yanda fiziğin mihenk taşı Einstein diğer yanda hipnoz nedir, hipnoz nasıl yapılır sorularına en etkili cevaplar veren Sigmund Freud.

Tıp biliminin gelişmediği dönemlerde, hastalar, doğadan toplanan bitkilere ve gizemli güçleri olduğuna inanılan insanlara koşardı. Kimya biliminin de gelişmediğini düşünürsek hangi maddenin neye nasıl etki edeceği bilinmiyordu ve çoğu zaman yerel inançlara göre gizemli güçleri olduğuna inanılan insanlara başvuruluyordu.

“Bu hastalığının tedavisi bende var ama bu tedavinin bize maliyeti 3 torba un 2 baş soğan” gibi dolandırıcılık ve şarlatanlık içeren kişisel çıkarların bu dönemlerde pek de yaygın olduğuna kendimi inandıramıyorum. Yani bu dönemlerde bir şekilde gizemli güçleri olduğuna toplumu inandıran kişiler sadece hayranlık kazanıyorlardı ve sadece hayranlık için bunca şarlatanlığa gerek duyuluyor muydu bunu bilmiyorum. Ancak bir şekilde toplum tedavi olduğuna inanıyor, tedavi olmuş, kendisini hastalıktan kurtulmuş gibi hissediyor ve bunu gören diğer bireyler de o gizemli güçleri olduğuna inanılan kişiye tedavi olmak için gidiyordu.

Türklerin ilk dini inançlarında Şamanizm vardır. Aslında şamanizm, dini bir inanış değil, şifa vericiliği esas alan gizil güçlere olan inançtı. Şamanizm nedir dendiğinde genelde Türklerin ilk inançlarından biridir denir ancak şamanizm bir din değil, telkin ve kabule dayanan, gizil güçlere duyulan inanç ve güvendi. Peki bu gizil gücün kaynağı neydi?

Wolf Messing yaptığı bir deneyde, hipnoz altındaki bir alkoliğe alkolden nefret etmesini telkin ediyor ve telkin sırasında kişinin midesini röntgenle inceliyorlar. Messing, alkolik hastanın midesinde o an alkol olmamasına rağmen hastanın midesinin alkolü dışarı atabilmek için sindirim hareketlerine başladığını söylüyor. Hipnoz altındaki bünyenin, o an biyolojik gerçeklikten saparak midesinde alkol varmış ve bunu dışarı atmak istermiş gibi davranması telkin ile gerçekleşiyor.

Şamanizmin kendine özgü ritüelleri, dansları ve çıkarılan sesleri var. Şamanların ilginç sesler çıkartarak insanları hem dansları hem de ritmik sesleri ile bir şekilde hipnoz altına alabildiklerini ve hipnoz anında, şamanın tedavi edici bir güç olduğuna inanmış hastanın şamanın bu çabasını görerek tedavi olacağına yönelik yüksek inancı onda biyolojik tepkimelere yol açıyor olabilir. Şamanların, Wolf Messing’in laboratuvar ortamında kullandığı taktiği bir şekilde edindiğini, tedaviye yönelik kendilerini de dansları ve sesleri ile hipnoz altına alarak hastaya tüm benlikleri ile tedaviye yönelik telkinde bulunduklarını ve bu telkinlerin Wolf Messing’in deneyinde olduğu gibi biyolojik bir takım tepkimeler ile tedaviyi getirdiğini düşünüyorum.

Bugün toplumumuzda benzer telkin törenleri hala devam etmekte. Birçok kişiden hasta olunca bazı “hoca” ünvanlı kişilere başvurduğunu biliyoruz. Şifayı hocalarda aramak düşüncesi oluştuğunda, hasta, hocanın şifa vericiliğine inanarak yola koyulur çünkü başkalarından duymuştur o hocaya gittiğinde tedavi olduğunu iyileştiğini yani önünde örnekler vardır inandırıcılığı arttıran. Hocaya gidilir, hoca tarafından şifa verme istekli bir takım dualar edilir, bazen bir suya bazen bir yiyeceğe bir şeyler okunup üflenir ve hastaya içirilir. Belki dua kabul olunmuştur bu kişinin inancına göre değişir ancak bu işi meslek edinen ” duanın bize gelişi iki baş soğan maliyeti kurtarmıyor” şarlatanlarına gidildiğinde şifa bulunduğuna inanılmasının sebebi, “hoca”nın şifa vericiliğine inanç ve “hocanın” bir şekilde kişiyi tedavi ettiğine yönelik telkin yeteneğine sahip olmasıdır.